20 Nisan 2008 Pazar

BİLETÇİ AMCA TREN KALKMASA...


Çok değil ben küçükken sanki 100 yıl evvelsi :) babamla trene binmelere bayılırdım...En çokta gelen biletçiye uzatılıp kesilen bileti geri alma zaferi ile doludur tren seyahatlerim...Babamla en yakın olduğumuz yerdi trenler...O en uzağa giden trene binseydik ve hiç inmeseydik...
En güzel baba trende bana yakın olan babamdı.Sanki o sert adam gider yerine beyninde binbir masal ve hikaye taşanda kendini anlatmaktan alıkoyamayan birisi olur çıkardı...Çocukluk anıları, ilk denize kaçışları,yaramaz tavşan ve daha anımsayamadığım niceleri...Aklımda kalan hep trende trenin istasyona varmaması dileklerim...Ama maalesef o tren gitmesi gereken istasyona hep vardı ve sanki birazda erken vardı...
Rüyamda çocuktum istasyondaydım biletçi düdüğünü çalıyordu tren kalkıcaktı ama babam babam yoktu ...Bağırıyordum Biletçi amca tren kalkmasa babam gelmedi ne olur biraz daha ne olur seneler var görmedim ne olur tren kalkmasa ve uyanmasam ne olur....


Devamını okuyun...>>

19 Nisan 2008 Cumartesi

HIRÇINIM BEN

Hırçınım ben iflah olmaz bir inatçı...Baskı sevmez, kendinden şaşar bildiğinden şaşmaz...Erken yaşamaktan kaderin her adımını yaşım kemale erdi...Ondan bu hırçın tavırlarım...Kaçıp kovalamalarım, kalp acıtmalarım...Acıdan kaçan kalbim saçar çivilerini dilimle olmadık yerlere...Ben hırçınım baskı tanımaz iflah olmaz bir inatçı...Dalgaları duvar gibi duran aslında içinde saklanmaktan yorulan iflah olmaz bir hırçınım ben...Kuytuda kalmış özlemlerini haykıramıyan en fazla ağlayan ama genede çivilerini durduramıyan...Kocaman uykuları kaçıran, kalabalıklara özlemi olan yalnız bir hırçınım ben iflah olmaz bir inatçı...Bir yanım kırılgandır benim içinizi sızlatırım açsam yaralarımı ve işte o dalgalar bana deymemeniz için ve ondan duvar gibi duruşları ve ondan sığlarda olmayışım...Cesareti olan derine gelir ...Gelmezsede kendisi bilir...Hırçınım ben iflah olmaz bir inatçı kaçamıyorum hayattan, kovalamaktan vazgeçtim sevdaları yeni gelmiş bahara daldım ordamısın ve elma dersem çıkar mısın???

Agnus...



Devamını okuyun...>>

GÖZLERİM POLEN DOLDU GÖZ KIRPAMIYORUM


Ne zaman geldiğimi bilmeden olduğum yeri hissederken birde aslında bedenen orda olan benin ruhen orda olmadığımı hissettim...Mıh gibi çakılmışken sahildeki kayaların üstüne elimde ufaladığım simit kırıntıları ve martılardan başka birşey hissedemediğimide anladım...Hüzün dolmuş bedenim biraz daha yaklaşsam denize karışacağımı biliyordum...Bir ruh bukadar kırılgan bukadar mı ağlamaya müsait olurmuş...Olurmuş...Uzaklarda kocaman bir yelkenli aslında bir susam tanesi kadar gözüküyordu. Peki ya ben ben ordan görünebiliyormuydum...Aslında o yelkenliden daha büyüktüm ben kocaman yangınlar yanıyordu bedenimde sanki ufku ben aydınlatıyordum burasıydı gün batımı o batan güneşi kıskandırıcak bir ateştim ben...Koca güneş tüm varlığı ile gezegen bile değilken ben insanmıydım...Döngüsünde takılmış ruhum adım atsa sıçrarken geride ne bırakıcaktı...Acı mı ? Bu bana yakışırmıydı...Ben buraya neden gelmiştim elimdeki ezilen simit için didişen martıları seviyorum onlar kadar kalabalık değilim ve onlar kadar bol kahkahalı ...Oysa ölsem martı olacaktım ben ...Hep onlara özenmemişmiydim o beyazlıklarına ve kalabalıklıklarına...Ama bu kederle olamam martı bile olamam kahkahamdaki acıdan ele veririm kendimi ...Alın elimden simitleri gücümü buraya gelirken harcadım ...Gözümü ayıramıyorum o yelkenliden kimler neler yaşar orda neden ordalar ??? Mutlular mı yoksa yalnızlar mı ??? Güneş sen neden yanıyorsun? seni kim acıttı ? ... Gökyüzüne dönen bakışlarımla üstümdeki maviliğin geceye olan hazırlığında ağlamak geliyor içimden ama ağlıyamıyorum içime akıyor bişeyler genzimden süzüle süzüle ...Savurdum simitleri sahile el salladım güneşe orda güneş burda ben battım ama ağlıyamadım ... Canım yanıyor bahanem hazır gözlerim polen doldu göz kırpamıyorum...Yarın akşam aynı yerde hoşçakal güneş, hoşçakalın martılar ve burda bıraktığım bilmem kaçıncı yalnızlığım....Şahitliğiniz bitti özgürlüğe kavuşup kocaman nefesler alıp gözlerimi acıtan polenlere inat ilkbahara yürüyorum...
Agnus...


Devamını okuyun...>>

10 Nisan 2008 Perşembe

SUSUYORUM


Susuyorum…

Umuda açılan tüm kapılarımı kapatıp,

ıssız bir köşede karanlığa gömülüyorum!

İçimde bir kız çocuğu var,

duyuyorum sesini…

“Hadi gel, oyna” diyor,

“Ben artık oynayamam” diyorum.

Sesi uzaklaşıyor…

Uyanıyorum…

Yine karanlık, yine sessizlikteyim.

Kapılarımı açan olmamış, hala kapalıyım!

Aklıma bir cümle geliyor, kimbilir nerede okuduğum…

“En büyük acılar bile 21 gün sürermiş!”

Bu kaçıncı 21 gün?

Neden hala devam ediyor?

Neden 21 gün ve bu 21. gün neden gelmedi bana hiç?

Sorular soruları kovalıyor ama ne bir cevap var ne de değişen birşey…

Kalp yas tutar(mış),Göz yaş tutar(mış),Aşk tutulmaz(mış).

Bende tutamadım aşka dair umutlarımı odalarımda…

Onlar açık kapılardan çıktı, gitti ve ben sadece kapıları kapatabildim arkalarından!

Susuyorum…

Bütün beklentilerimi asık bırakıp havada,

Karanlığın çığlıklarında,

Sensizliğin sessizliğinde uykuya dalıyorum…

Bir ses olsa uyansam!

-alıntı-


Devamını okuyun...>>